YAPILARDA PERİYODİK DENETİM MÜMKÜN MÜ?

“..deprem felaketi ardından 128. Saatte enkaz altından çıkarılan o bebeğin gözlerindeki ifade silinmemesine belleklerimize kazındı..”

6 Şubat 2023 günü saat: 04:17 ‘de Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi merkezli büyük bir depremle sarsıldık. Hemen ardından gelen yine Kahramanmaraş ili Elbistan ilçesi merkezli 7,7 şiddetindeki depremle ilk depremin şokunun ardından yeniden sarsıldık. Resmî makamlarca 41.000 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği, 150.000’e yakın yaralı olduğu açıklandı.

Ülkemiz coğrafyasında 10 ilimizde oluşan büyük yıkım; yarattığı can pazarında göçük altında mahsur kalan insanlarımıza yardım elinin uzatılması, afetzedelerin yıkıntılar altında günlerce kurtarılmayı beklerken soğuk, açlık ve susuzlukla mücadele etmek zorunda kalmasına neden oldu. Birçoğu da ne acıdır ki depremin yarattığı yıkıntı altında hayatta kalıp, enkazdan kurtarılmayı beklerken yaşamını yitirdi.

Acı çok büyük. Yaşamını yitiren yurttaşlarımızın acısını derinden hissediyor, yakınlarını yitirenlere başsağlığı diliyor, yaralı kurtarılanların da bir an önce sağlıklarına kavuşmasını diliyoruz.

17 Ağustos 1999 ve 12 Kasım 1999 depremlerinde 20.000 civarında yurttaşımızı kaybettik. Deprem vergisi koyarak artık bu acıların yaşanmaması için sağlıklı binaların yapılmasına kaynak oluşturacak ve ülke yapı stoğunu yenileyecektik.

Olmadı!.

2002 yılında iktidar olan AKP bu vergiyi daha sonra Özel İletişim Vergisi olarak almaya devam etti. Toplanan bu verginin 89 Milyar Dolar olduğunu, yurttaşların depreme karşı güvenli yapılara kavuşturulması yerine “duble yollar için harcandığını” öğrendik.

Ve bu kararlara imza atanlar 20 yılı aşkındır iktidarda!..

Elbette bu yaralar da kabuk bağlayacak, ama yakınlarını kaybedenlerin acıları hiç bitmeyecek ve en ufak sarsıntıda tekrar tekrar hatırlanacak. Bize düşen görev ise aynı acıların yeniden yaşanmasına yol açacak sorumsuzluğun tekrarlanmaması için ilgilileri uyarmaktır.

Deprem değil, depreme dayanıksız yapılar öldürüyor!.

Ülkemiz deprem kuşağı üzerinde. Konunun uzmanları bunu sürekli hatırlatıyor. Ülkemizin yer aldığı yerküre parçasında yüzyıllarca bu depremlerin yaşanacağı bir gerçek. O halde daha güvenli yapıların inşa edilmesi, kullanımda olan yapıların da yasal bir zeminde ve periyodik olarak denetlenmesi gerektiği gün gibi ortadadır.

Zira depremin acı öğretilerinden biri de deprem yönetmeliğine uygun olarak yapıldığı ifade edilen yapıların yıkıldığı, can kayıplarının olduğu gerçeğidir. Bu yapıların yapımı sürecinde yer alan projeci, şantiye şefi, yapı denetçisi ve imar yetkililerinin sorumluluğunun belirlenmesi için yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi veri tabanından faydalanılarak soruşturma başlatılmalıdır.

Bina yapım aşamasında 4708 sayılı Yapı Denetim Yasasının yapılarda güvenliği sağlamadığını, sağlayamayacağını yaşanan son felaket açıkça göstermiştir. Bu yüzden yeni yapılacak olan yapıların yer seçimi ve imar planlarının hazırlanmasından, zemin etüdüne, projelendirilmesinden, uygulama aşamasına kadar tüm süreçlerin kamusal denetimine ve yapı kullanma iznine kadar mevcut sorunlu sistemin acilen değiştirilmesi gerekmektedir.

2001 Yılından bu yana tartıştığımız, üzerinde çalıştaylar yaptığımız bu konuyu ayrıca tartışacağız.  

İskana açılmış olan yapılarda periyodik denetim mümkün mü?

Akademide kamu denetimi ve ilkeleri aşağıdaki şekilde tanımlanmaktadır.

Kamu Denetimi: Kamu düzeninin sağlanması ve kamusal hakların korunması için denetlenen kişi ya da kurumların yasal ve idari düzenlemelere uygunluğunun denetlenmesi,

Kamu Denetiminin temel ilkeleri ise;

  1. Amaçlılık
  2. Planlılık,
  3. Süreklilik,
  4. Bütünlük,
  5. Durumsallık,
  6. Açıklık,
  7. Demokratlık              

olarak sıralanmıştır.

Bu sıralamanın başında yer alan amaç maddesinin, denetimin gerekçesini ve hedefini belirlediği görülmektedir.

Bir yapı tamamlanarak kullanıma açıldığında, yapının farklı bağımsız bölümlerinde farklı mülkiyet ve/veya kullanıcıları tarafından tadilatlar yapıldığı bilinmektedir. Bu tadilatların yapı bütünlüğüne olan olumsuz etkileri, zemin katlarda bulunan dükkan ve işyerlerindeki bina taşıyıcı sistemlerinin ve kolonların kesilmesi vb olumsuzlukların denetimi yoktur!.

Son depremde çöken bir binanın altında kolonların kesildiği gerekçesiyle, aynı binada ikamet eden bir avukat dava açmış olmasına rağmen ağır aksak yürüyen adalet mekanizması kararını verememiş, depremle birlikte ne acıdır ki ailesiyle birlikte yaşamını yitirmiştir.

Demek ki binanın kullanıma açılması sonrasında kamu güvenliği için periyodik denetime ihtiyaç bulunmaktadır.

Ne yapmalı, nasıl yapmalı?

Yapılarda uygulamaya konulacak olan periyodik denetimi öncelikle yeni yapılarda ele almalıyız. Bu denetimin amacının yukarıda yer alan maddelere göre planlanması esas olmalı, bütünselliği yasa ile tanımlanmış, yetkilendirilmiş kurumlarla şeffaf bir şekilde sürdürülmelidir.

Yerel yönetimler periyodik denetimin ikincil tarafında yer almalı, ranta dayalı bilinen ilişkilerden kaynaklı siyasal güç kullanma vb. etkilerden uzak tutulmalıdır. Bu yüzden periyodik yapı denetimi için TMMOB yetkili kılınmalı, denetim raporlarının gereği, yerel yönetim ve karar verici diğer kurum ve kuruluşlar (Elektrik, Su ve Gaz dağ. Şirketleri) tarafından sorumlulukla uygulanmalıdır.

Yapılarda Periyodik denetim alanları;

Öncelikle yapı bütünlüğünü sağlayan karkas ve taşıyıcı sistemler, elektrik tesisatı, mekanik tesisatlar (Atık su ve gaz), mimari bütünlük ve bina siluetinde çevresel uyum denetimi esas alınmalıdır. Bu denetimler için önerilen periyod süreleri ayrıca tartışılabilir. Önerimiz dükkan ve işyerleri için, kiralama ve/veya işyeri açılış ruhsatı öncesi bir uygunluk denetimi ile 5 (Beş) yılda bir periyodik denetim yeterli olacaktır.

Periyodik Denetim mühendisi ve mimarlarının özellikleri;

Periyodik denetim elemanları; TMMOB’ye bağlı İlgili meslek odası tarafından yeterliliği belirlenerek eğitime alınmış, periyodik denetime ilişkin yapılan eğitimde başarılı olarak TMMOB Yapı Periyodik Denetim Yetki Belgesi sahibi mühendis ve mimarlar olmalıdır.

Bu kişiler yapılması gereken yasal düzenlemeyle, görevlendirildikleri andan itibaren Kamu Görevlisi sıfatı kazanmalı, inceleyecekleri yapılarla ilgili olarak yerel yönetimler ve kolluk güçlerinden, yapacakları denetimle ilgili yardım taleplerinin de yerine getirilmesi sağlanmalıdır.

Yerel yönetimler, mücavir alan dışı yerler ile OSB alanlarında yapılacak olan yapılarda periyodik denetim faaliyeti bu taşınmazların deprem risk sigortası kapsamına alınmalı, tabii afetlere ve diğer riskler dahil sigorta kapsamının sürdürülmesi için şart olmalıdır. Belirtilen koşulları sağlayan yapılara TMMOB tarafından “Yapı Güvenliği Logosu” taşıyan sertifika verilmelidir.

Tabii ki bu faaliyetlerin yürütülebilmesinin ilk şartı, ülkeyi yönetenlerin TMMOB’yi dışlayan ve güçsüzleştirmeyi hedefleyen bakış açısından bir an önce vaz geçmesidir.

Depremlerde yıkılmayan güvenli yapılar için bir an önce bilim ve mühendisliği esas alarak TMMOB’nin altyapısını hazırlayacağı yasal düzenleme hazırlanmalıdır.

DDM DİRENÇ
21.02.2023