CUMHURİYETİN KAZANIMI STRATEJİK KURUMLARIMIZ DA TALAN KERVANINA KATILIYOR…

Ülkemiz için stratejik öneme sahip olan Kamu işletmelerinin de özelleştirilmesi yolunda düğmeye basıldı…

CUMHURİYETİN KAZANIMI STRATEJİK KURUMLARIMIZ DA TALAN KERVANINA KATILIYOR…

Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumunun Anonim Şirkete dönüştürülmesine ait 7330 sayılı Kanun ile Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’nin (TEİAŞ) özelleştirme kapsamına alınmasına ilişkin 4222 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı 3 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş oldu.

Cumhuriyetin kazanımı olan söz konusu iki kurum, ülkemizin ulusal güvenliği ve ekonomisi açısından tartışma götüremeyecek derecede önem taşımaktadır.

Elektrik enerjisi alanında, 4628 sayılı Kanun ile başlayan serbestleştirme ve özelleştirme uygulamaları sonucu elektrik dağıtım bölgeleri 2013 yılı itibarıyla tamamen özelleştirilmiştir. Bu süreçte Kamu mülkiyetindeki elektrik üretim tesislerinin de büyük bir bölümü özelleştirilmiş ve toplam kurulu güç içinde kamunun payı yüzde 21,9’a kadar düşmüştür. Kamu elinde kalan bazı üretim tesislerinin özelleştirilmelerine de halen devam edilmektedir.

Elektrik enerjisinde üretim, dağıtım ve ticaretine ait faaliyetlerin özel şirketlerin kar alanı haline getirilmesi, özelleştirmelere gerekçe olarak sunulan “Rekabet sonucu sağlanan faydaların tüketicilere yansıtılması” bir tarafa pahalılık yaratmış, günümüz koşullarında yaşamın vazgeçilemez ihtiyacı olan elektrik enerjisi kullanımını “lüks ihtiyaç” haline getirmiştir.

Elektrik iletim sisteminin özelleştirme kapsamına alınması:  İştah kabartan karar…

Özelleştirme kapsamına dahil edilen TEİAŞ, kurumsal olarak kendini “elektrik sisteminin otobanlarını işletiyoruz” şeklinde tanımlamaktadır. Bu söylem, vatandaşlarımızın kullanmasa da garanti kapsamında ücret ödediği karayolu otobanlarından elbette ki faklıdır. Sistem operatörü olarak kendi tanımlamasıyla işlettiği elektrik sistemine ait otobanlar için elektrik enerjisi kullanan tüm vatandaşlarımız tüketim faturaları üzerinden TEİAŞ’a bedel ödemektedirler. TEİAŞ; 2020 yılında yaklaşık 14,9 Milyar TL cirosu, 4 Milyar TL’ye varan yatırım hacmi ve 4,7 Milyar TL’yi bulan net kar’ı ile gözde bir kuruluştur. Bu nedenledir ki özelleştirme kapsamına alınması, uluslararası birçok yabancı şirket ve ona taşeronluk yapacak işbirlikçi ulusal şirketlerin iştahını kabartacak bir politik tercihtir.

Sistem operatörü TEİAŞ’ın performansı gelişmiş ülkeler düzeyindedir…

Tekel konumunda olan ve bir bütün olarak işletilmesi gereken sistemin, 2020 yılı itibarıyla omurgasını oluşturan 400 kV iletim şebekesindeki 0,262 seviyesindeki arıza endeksinin, yüzde 1,93 olan iletim sistemi kayıp oranının ve 3,7 Milyar TL’lik fiili yatırımın gerçekleşmesinde Kurum bünyesinde görev yapan her kademedeki personelin bilgi, birikim ve özverisinin önemi yadsınamaz. Eksiklikleri yanında, performansı ile haklı övgü alan tekel konumundaki bu kurumun özelleştirilmesi ile kurumsal hafızanın kaybedilmesi ve ülkemizin geleceği açısından ileride telafisi mümkün olamayacak hasarlara maruz kalması kaçınılmazdır. Bu güne kadar özelleştirilmiş kamu kurumlarında yaşanan tecrübeler bize bunu fazlasıyla göstermiştir.

TEİAŞ, arz güvenliği ve ekonomimiz açısından stratejik konuma sahip bir kurumdur…

Ülkemizin doğusu ile batısı arasında yaklaşık 1500 Km olan mesafede, merkezi boyutta üretim yapan (özellikle hidroelektrik) santrallardaki kapasiteyi tüketim noktalarına taşıyan iletim sisteminin teknik alt yapı özellikleri ve işletilme becerisi elektrik enerjisinin arz güvenliğinin teminatıdır.   Bu anlamda, 12,8 Milyar TL sermayesi ve 2020 yılı verileri ile 71.098 km olan enerji iletim hatları, 192.969 MVA kurulu güç kapasitesi ile TEİAŞ, Türkiye elektrik sisteminin kalbi olduğu kadar ekonomimizin de can damarıdır. Cumhuriyetimizin bir kazanımı olarak köklü bir geçmişe dayalı TEİAŞ’ın özelleştirme kapsamına alınarak sermaye şirketlerine devredilmesi, elektrik arz güvenliği açısından yaratacağı muhtemel tehditler ile birlikte ülke ekonomisi açısından da ciddi risk oluşturacaktır.

İktidar mali kaynak arayışına başka çözümler üretmeli TEİAŞ’tan elini çekmelidir…

Ülke ekonomisinde; 2018 yılı sonlarında başlayan 2019 yılında artan ve 2020 yılında ortaya çıkan salgın hastalık ile birlikte başa çıkılamaz hale gelen ekonomik sorunlar büyümüş siyasi iktidarı kaynak arayışlarına mahkum etmiştir. Stratejik önemi yadsınamaz olan kurumların da özelleştirilmek suretiyle satılmasından elde edilecek kaynaklar son çare olarak görülmüş olmadır ki söz konusu adımlar atılmıştır. Bu düzen bu haliyle devam ettiği sürece bu kurumları da özelleştirdikten sonra ne olacaktır. Dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi tüketici faturalarına zam olarak yansımıştır. Dağıtım özelleştirmelerinin tamamlanmasının üzerinden yıllar geçmesine karşın dağıtımdaki kayıp/kaçak tüketim bir türlü beklenen seviyeye düşürülememiştir.

Yaşanan bu tecrübeler altında İktidara bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi ne kadar yanlış olmuşsa, TEİAŞ’ın özelleştirme kapsamına alınarak özelleştirilmesi çok daha büyük bir yanlış olacaktır. Bugün özelleştirmeleri değil, aksine toplumsal faydayı sağlayan kamusallığı yeniden gündeme getirmemizin tam zamanıdır. Zaman kaybına fırsat vermeden dağıtım şirketleri kamusal hizmet alanına dahil edilmeli, geçmişte kamu tarafından tesis edilmiş olan üretim santralları başta olmak üzere verimliliği yüksek üretim tesisleri de acilen kamulaştırılmalıdır.

DDM Direnç

05.07.2021