Yenilenebilir Enerji Paralarını Kimler Yiyor?
Yenilenebilir Enerji Paralarını Kimler Yiyor?
Mehmet Özdağ – Elektronik Mühendisi Elektirk Mühendisleri Odası Samsun Şubesi Enerji Komisyonu Başkanı
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun (EPDK) 1 Temmuz 2019 tarihinden itibaren geçerli olan yeni elektrik tarifesi ile tüm abone gruplarına yaklaşık %15 oranında zam yapılmış oldu. Bu zamlarla birlikte 1 Temmuz 2018 ile 1 Temmuz 2019 tarihleri arasındaki bir yılda sanayi, ticarethane, tarımsal sulama elektrik birim fiyatları en az % 77, mesken elektrik fiyatları ise % 34 artmış oldu. (Tablo 1: Yıllık elektrik fiyat artışları)
ABONE GRUBU | Artış (%) |
Mesken | 34,00 |
Ticarethane | 77,10 |
Sanayi | 77,00 |
Tarımsal S. | 77,10 |
Bu durum iki şeyi bize çok iyi anlatıyor. İlki sanayi ve ticarethanelere yapılan zamlar ile ürünlere bu artışın yedirildiği ve bu artışın bizden çıkartıldığı. İkincisi ise seçim de geçmiş iken bu farkın kapanma ihtimalinin arttığı. Yani yeni zamlara gebe ama mekanizma anlaşılırsa bu zamların bile çok fazla olduğu görülecektir.
Zamdan önce zemin hazırlığı
Bu zamlardan önce Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu-EPDK’nın 16 Mayıs 2019 tarihli kurul kararında, kur artışlarına bağlı enerji ithalat maliyetlerinin atması ile Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) maliyetlerinin artması vurgusu, yapılacak zamların zeminini hazırlamak açısından dikkat çekici oldu. EPDK bunu söylerken yılbaşına göre ilk altı ayda kur artışı sadece %6,5 civarında gerçekleşti. Yani %15’lik son zammın konuyla bağlantısını söylemek pek mümkün görünmüyor.
Yine yılın ilk yarısında elektrik üretiminde “yerli ve yenilenebilir” kaynak kullanım oranının yaklaşık % 65 olduğu göz önüne alınırsa, ithal kaynak kullanımı son yılların en alt düzeyine inmiş durumda. Dolayısıyla kur artışı %15’lik zam oranı için sağlam bir gerekçe olamıyor.
YEKDEM’de EPDK’daki hesap piyasaya uymuyor
EPDK bir önceki yılın Kasım Ayı sonunda, bir sonraki yılın YEKDEM’den faydalanacak nihai santral listesini ve tahmini YEKDEM maliyetlerini açıklar. Aylık olarak gerçekleşen YEKDEM kapsamındaki elektrik üretiminin maliyetini de toplam üretim maliyetleri üzerine ekleyerek toplam maliyeti oluşturur.
EPDK, 6 Aralık 2018 tarih 8228 Sayılı Kurul Kararı ile 2019 yılı YEKDEM Birim Ek Maliyet tablosunda Ocak ayına bir kilowatt saatlik (kwh) elekrik için 45,74 kuruş tahmin etmiş. Bu oldukça iyi bir fiyat. Şuan TRT payı, dağıtım payı, sayaç okuma, vergiler ve şirket karları dahil 55 kuruş civarı ödeme yaptığımızda yenilenebilirden üretimin bizim fatura kadar par kazandığı görülecektir. Ancak bu rakam Nisan ayında bizim faturaları da aşıyor ve 74,3 kuruşa kadar çıkıyor.
Ancak bu YEKDEM maliyet
tahminleri daha yılın başında gerçekleşmeler ile
anlamını yitirdi. Enerji Piyasaları İletme A.Ş. (EPİAŞ) Şeffaflık
Platformu 2019 yılı için
ilk beş aylık YEKDEM Maliyet gerçekleşmelerini
yayınlamış durumda. Buna göre EPDK Aralık ayında yaptığı 2019 yılı YEKDEM Maliyet hesaplamaları kimi aylarda %25,
kimi aylarda ie %124 sapmış. Bu
kadar yüksek bir sapma ciddi
şüpheler doğuyor. Ocak’ta pahalı bulduğumuz 45,74 kuruş birim elektrik üretim bedeli gerçekte 80,60 kuruşa, Nisan’daki 74,3 kuruş rekor maliyet Mayıs’ta 155,31 kuruşa çıkmış . Aslında vatandaşın herşey dahil faturasınıdaki fiyat kadar para alacak olan yenilenebilir enerji üreticileri şimdi bizim o faturanın tam 3 katı para alır hale geliyorlar.
2019 Yılı /Aylar | Ek Maliyet Tahmini- Aralık 18 (krş/kWh) | Gerçekleşme (krş/kWh) | Sapma % |
Ocak | 45,74 | 80,60 | 44 |
Şubat | 51,99 | 69,53 | 25 |
Mart | 67,46 | 90,33 | 66 |
Nisan | 74,30 | 141,68 | 91 |
Mayıs | 69,28 | 155,31 | 124 |
Tablo: YEKDEM Birim ek maliyet tahmini ve gerçekleşmesi (EPDK, EPİAŞ)
Bu kadar büyük bir sapma herhalde konunun uzmanı olan bir kurumdan beklenemez. Bu durum kurulun gözünün önünü görmekten aciz olduğunu dolayısıyla da enerji sektörüne sağlıklı bir öngörü
vermesinin de mümkün olmadığını ortaya koyuyor. Ancak paranın kime gittiğini incelediğimizde olay bu kadar büyük bir beceriksizlik olmaktan öte bir konu olduğu görülecektir.
YEKDEM kimin için?
YEKDEM; enerji kaynaklarında fosil bağımlılığını ve dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yenilenebilir kaynaklara dayalı, küçük kapasiteli, yatırımcısı için kurulum maliyeti yüksek ancak verimliliği yüksek elektrik üretim tesislerinin kurulumunu hedefleyen Hidrolik ve Rüzgar kaynakları için 7,3 $cent/kWh, Jeotermal kaynağı için 10,5 $cent/kWh, Güneş ve Biyokütle kaynakları için 13,3 $cent/kWh fiyatlarla 10 yıl satın alma garantisi, üretim tesislerinde yerli aksam kullanımı için de ayrıca 5 yıl süreyle ek teşvikler vermeye yönelik bir uygulamadır.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik belirsizliğin yanı sıra Amerikan Dolar’ı cinsinden fiyatlarla satın alma garantisi verilmesi YEKDEM’den faydalanan firma sayısında 2015 yılından buyana hızlı bir artışa sebep olmuştur. 2011 yılında YEKDEM kapsamına alınan üretim tesisi sayısı 20 iken 2019 yılında bu sayı 777 olmuştur. YEKDEM kurulu gücü 2019 yılında 20.921 MW olup toplam kurulu gücün % 23’üne
yükselmiş.
Ayrıca YEKDEMe başvurarak üretim yapılan kapasite
çok hızlı artmış. Eelektrik üretim miktarı santral
sayılarına ve kurulu
kapasite büyüklüklerine bağlı olarak
2011 yılında 171 GWh’ten, 2018 yılında 62 505 GWh’a yükselerek
toplam üretimin % 20,8’ini
oluşturmuştur.
Bu artış beraberinde YEKDEM ödemelerini de arttırmış, elektrik üretimleri karşılığında ödenen paralar 2011 yılında 774 Milyon TL’den, 2018 yılında 26 milyar 171 Milyon TL’ye yükselmiştir. (*)
YEKDEM mi, HESDEM mi?
Yenilenebilir enerji destekleri temelde rekabet şansı bulamayan dezavantajlı teknolojilerin önünü açmak içindir. YEKDEM mekanizmasını ilk çıktığı yıllarda rüzgar, güneş, bio-enerji gibi yatırımların yapılabilir olmasını sağlamak için bu paraların verilmesi gerekiyordu. Yoksa HES gibi yıllarca para kazanmış, devlet tarafından desteklenmiş teknolojileri uygulanması pek akıllıkça değil.
2019 yılında YEKDEM desteğinden yararlanan 777 adet
tesis olduğunu görüyoruz. Bu 777 tesisin 463 adedi hidroelektrik
santralı yani HES’ler. Bu HES’lerin 405’i kanal tipi, 59’u rezervuarlı. Geriye kalanlardan
160 adet rüzgar enerjisi
santrali (RES), 100 adet biyokütle
enerjisi santrali (BES), 45 adet jeotermal enerji santrali (JES)
ve 9 adet güneş enerjisi santrali (GES) yer alıyor.
777 tesisten 463 tanesinin HES olması dışında HES’ler kurulu gücün %60’ını, üretimin ise %43,67’sini temsil ediyor. Yani YEKDEM denilen şey HES’lere hizmet eden bir mekanizmaya dönüşmüş durumda.
(*) YEKDEM’in HES’ler için olduğnu son bir yıldaki YEKDEM içindeki HES’lerin artışından görüyoruz. YEKDEM üretimi 2019 yılın Ocak ve Nisan döneminde 2018’ın aynı dönemine göre %23,9 artarken HES’lerin artışın % 72,5 olmuş. Yani son bir yılda yenilenebilire tahminlerin üstünde para aktarılmış ve bu para aktarımı sayesinde YEKDEM HES yatırımcılarını besleyen bir kaynak olmuş.
YEKDEM mekanizmasından HES’lerin yararlanması kadar absürb bir durum yok iken, koca koca projelerin de yararlanması YEKDEM’in bir HES’lere para yardımı yapma mekanizması olduğu fikrini doğuruyor. Nitekim YEKDEM’den yararlanan HES’ler; 250 MW’ın üzerinde kurulu gücü olan 5 adet, 100
– 250 MWh arasında 20 adet, 50 – 100 MW’ın arasında 30 adet santral bunu tamamen doğruluyor.
50
MW ve daha büyük kapasiteli 55 adet HES’in 36 adetinin rezervuarlı olması, kalan 19’ının ise kanal- nehir tipi olması da ayrı bir detay.
YEKDEM paralar inşaatçılara
Çok açık ki Türkiye’nin uyguladığı Yenilenebilir Enerji Destekleme Mekanizması YEKDEM yenilenebilire değil HES’e, HES’e giden paralar ise iktidarın çevresindeki inşaatçılara gidiyor. 40 MW’ın üstünde Sabancı’nın 10 santral, Sanko ve İçtaş’ın 5’er, Türkerler’lerin 3, Kolin, Limak ve Bereket’in ikişer, Cengiz, Kalyon ve Doğuş’un birer santrali olması bu fikri destekliyor.
Türkiye vatandaşına %15 elektrik zammı yaparken o vatandaş paranın çimentocu HES şirketlerine gideceğini tam bilmiyor. Hatta 2018 yılında 26 milyar 171 Milyon TL ödemenin aslan payını HES’ciler alırken 2019’da rakamlar çok ciddi saptı ve çok daha fazlasını ödüyoruz. HES’ciler yılllarca devletten destek gördükten sonra devlet mahareti ile bizlerin elektrik faturasındaki TRT payı, vergiler, dağıtım payından çok daha fazlasını birim elektrik üretimi başına alıyorlar. Hatta ödediğimiz faturalar yetmiyor, muhtemelen diğer vergilerimizi de YEKDEM mekanizması ile alabiliyorlar.
Çok açık ki bu son zammın ve gelecek olası zamların bir sebebi de aslında karları azalan inşaat sektörüne HES’ler üstünden kaynak aktarmak. YEKDEM mekanizması HES’lere değil başka çözümlere harcansa elektrik faturasının düşeceği çok açık.
Mehmet Özdağ – Elektronik Mühendisi Elektirk Mühendisleri Odası Samsun Şubesi Enerji Komisyonu Başkanı
(*) : Grafik verileri TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu; Türkiye Enerji Görünümü 2019 Raporundan alınmıştır.
Ben de aynı şekilde düşünüyorum ama bende rakamlar yoktu. Bu HES’ ler üzerinden yandaş inşaat firmalarına paralar aktarıldığı çok net ama bu bilgileri herkesin ulaşabileceği mecralarda paylaşmalıyız. (TV ve gazete haberleri gibi) HES lerin YEKDEM kapsamına alınması tamamen gizli kapaklı bir para hortumlama yöntemi olduğunu ben her fırsatta etrafımdaki insanlara anlatmaktayım.
Tebrik ediyorum. Mükemmel bir analiz yapılmış. Okuyan herkesin konu hakkında kolayca fikir sahibi olabileceği aydınlatıcı, neticeye götürücü ve çok faydalı çalışma olmuş.
bu görüş cok sacma neticede yenilene bilir yatırımı her halikarda para ulkede kalıyor
Hes yenilebilir enerji kapsamında değil mi? Hes’lerin teorik olarak yenilenebilir enerji kategorisinde olduğunu bilmeyen bir elektrik mühendisi olabilir mi? Devlet destek olmasa niye olmadı destek olduğu zamanda birilerine para aktarıyor. Serbest ekomomide herkes yatırım yapabilir mi? Yatırım yapar kanuna yönetmeliğe uygun olursa destek alırsın. İktidara yakın olmayan iş adamları santral açsa destek kesilecek mi? Aynı yönetmeliğe tabi olarak destek görecek. Zaten devlet zararına YEK’lere destek sağlamasa elektriğin yüzde 80’ini fosil yakıt kaynaklardan elde etmek zorunda kalınır. Ya tabiatı düşünüceksin ya da parayı. Yerli kömürle çok daha ucuza elektrik üretirsin lakin çevre kirliliği de ona göre çok olur. Zaten dünyada gelişmiş ekonomiler paraya kıyıp Yek’leri çoğaltıyor.
Siz daha az çevre kirliliği istiyorsanız o zaman elinizi cebinize koyacaksın. Temiz enerji demek daha fazla maliyet demektir. Destekler olmasa yatırım geri dönüşü çok uzun yılları alacağından kimse yatırım yapmaz. Devlet kendi zararına destek ile elektrikte doğalgaza bağımlılığı azalttı.
Türkiye’de enerji projelerinin tasarrufu için bir kurum tahsis edildiğini bilmiyordum. Gerçekten aydınlatıcı ve kapsamlı bir makale olmuş. Elinize sağlık.