ELEKTRİK ÖZELLEŞTİRMELERİ ve ORMAN YANGINLARI

13 Temmuz günü Datça’nın (MUĞLA) Mesudiye Mahallesinde çıkan orman yangını havadan ve karadan yapılan müdahaleler ile iki günde söndürüldü. Yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda yangından 300 Hektar ormanlık alanın zarar gördüğü belirtildi.

Tarım ve Orman Bakanının yangına yönelik değerlendirmesi, “ilk belirlemelere göre yangının elektrik trafosundan çıktığı” şeklinde oldu. Hiçbir kurum ve kuruluştan, Sayın Bakanın bu tespitini tekzip eden veya farklı bir gerekçeyi kamuoyuna taşıyan bir açıklama yapılmadı.

Teknik zorunluluklar nedeniyle ormanlık alanlardan geçirilmek zorunda kalınan elektrik tesislerinin zaman zaman bu tür yangınlara neden olduğu bilinmektedir. Bu nedenledir ki özellikle ormanlık alanlardan geçen elektrik tesislerinin yıllık olarak periyodik bakımlarının ve varsa onarımlarının zamanında yapılması, yangına neden olabilecek etkenlerin ortadan kaldırılması, yangınlarla mücadele açısından olduğu kadar, elektrik enerjisinin arz güvenliği açısından da önem taşımaktadır.

Elektrik iletim ve dağıtım tesisleri…

Ormanlık sahalardan geçen elektrik tesislerini iki alanda değerlendirmek gerekmektedir. Bunlardan birisi kamu kurumu olarak Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) sorumluluğunda olan 36 kV üstü gerilim seviyesine sahip iletim tesisleridir. Genel olarak da 66, 154 ve 380 kV yüksek gerilim seviyesinde olan iletim hatlarını kapsamaktadır.

Bir diğeri ise 36 kV ve altında gerilim seviyesine sahip, dağıtım tesisleri olarak da adlandırılan ve özelleştirme sonucu söz konusu bölgede de olduğu gibi özel şirket sorumluluğunda işletilen hat, trafo ve kabin gibi tesis ve şebekelerdir.

Tarım ve Orman Bakanının açıklaması, bölgede ortaya çıkan yangının dağıtım tesislerinden çıktığı yönünde kanaat oluşturmuştur. Bu tür yangınlarda ilk akla gelen nedenler arasında çoğu zaman ilk sırayı elektrik tesisleri almaktadır. Bu konuda ilgili kamu kurumları tarafından aksi yönde yapılmış bir açıklama da olmamıştır. Yangın mahallinde yapılan tespitleri ve çıkış nedenlerine yönelik görgü tanıklarının ifadelerini içeren bir tutanak veya rapor da kamuoyu ile paylaşılmamıştır.

Hatırlanacağı üzere; 2014 yılında Soma (Manisa) maden sahasında 301 maden emekçisini yaşamdan koparan iş cinayetinde de ilk akla gelen elektrik trafosunun patlaması olmuş ve bizzat Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı tarafından dile getirilmişti. Oysa yerinde yapılan tespitler ve Oda’mızın ısrarlı takibi sonucu patlamanın elektrik tesisinden kaynaklanmadığı anlaşılmıştı.

Datça orman yangınının nedenini bilgi, belge ve görgü tanıklarının beyanlarına dayandıran yerinde yapılmış bir tespit olmadığı için yangına neden olan etkenler, yazılı basındaki birkaç köşe yazısı[1][2] dışında kamuoyunda ısrarlı bir şekilde sürdürülememiş ve yangın zamanın ruhuna uygun olarak adeta unutulmaya bırakılmıştır. Ancak, Tarım ve Orman Bakanının açıklaması halen geçerliliğini korumaktadır. Bu nedenle yapılmış olan açıklamanın doğru olduğu varsayımı üzerinden yapılan değerlendirme ile yangının özel şirket sorumluluğunda işletilen elektrik dağıtım tesislerinden çıktığı gibi bir sonuç ortaya çıkmaktadır.


[1] https://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/3478081-datca-yi-yakan-belli-hesap-soracak-misiniz
[2] https://t24.com.tr/haber/fatih-altayli-koskoca-bakana-bile-soyledigi-lafi-yutturdular-ya-helal-olsun,1048679

Ormanlık sahalardan geçen elektrik tesislerinin bakımı… 

Elektrik dağıtım tesislerinin bakımı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayınlanmış olan Mart 2022 tarih ETKB-EYS-USLE-005 Rev.00 no’lu “Elektrik Kuvvetli Akım Tesislerinde Uygulanacak Bakım Usul ve Esasları (0-36 kV)” kapsamında yürütülmektedir.

Söz konusu usul esaslar ile “elektrik enerjisinin yeterli, kaliteli,  sürekli, düşük maliyetli ve çevreye uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulabilmesi, tüketici memnuniyetinin artırılması, 36 kV’a kadar olan tüm elektrik kuvvetli akım tesislerindeki elektrik işletme elemanlarının ekonomik ömrünün uzatılarak milli ekonomimize katkı sağlanabilmesine ilişkin olarak; elektrik işletme elemanlarının bakımlarının yapılma şekillerinin belirlenmesi, bakımların nasıl ve hangi aralıklarla yapılacağının düzenlenmesi” amaçlanmıştır. 

Yatırım maliyetinin yanı sıra elektrik enerjisinin kalitesi açısından; gerilim düşümü ile güç kaybını önlemek için, üretimin uzak mesafelerden tüketim noktasına taşınması, fiziki koşullara da bağlı olarak en kısa yoldan iletim ve dağıtım hatları vasıtasıyla gerçekleştirilmektedir.  Bu nedenledir ki söz konusu elektrik hatları bazı güzergâhlarda arzu edilmese de ormanlık sahalardan geçirilmektedir. 

Elektrik iletim ve dağıtım hatlarının, can ve mal güvenliği açısından mevzuatta yer alan emniyet sınırları içinde tesis edilmesi zorunludur. Bu nedenle ormanlık sahadan geçen elektrik hattı güzergâhında hat iletkenlerinin yatay ve düşey doğrultuda gerekli emniyet mesafeleri bırakılacak şekilde ağaçlar kesilmekte veya budanmaktadır. Ayrıca hat güzergâhı her yıl kontrol edilerek olası bir yangın ve/veya hat arızasına neden olmadan, emniyet mesafesini ihlal eden ağaçlar için ilgili idareden izin alınmak suretiyle budama (veya kesme) işlemleri yapılmaktadır. Güzergâh boyunca hat altında zamanla oluşan ve yangına neden olabilecek yanıcı bitki örtüsü ve çöpler de ilgili idarenin bilgisi dâhilinde elektrik hattı işletmecisi tarafından temizlenmek zorundadır.  

Datça orman yangının düşündürdükleri…

Ülkemizin gözde turizm bölgelerinden olan Muğla ilinin Datça ilçesinde çıkan orman yangınının yaklaşık 300 Hektarlık bir alanda etkili olduğu ifade edilmektedir. Orman yangını çıkan bölgenin turizm alanı olarak kullanıma ne ölçüde elverişli olduğu zamanla görülecektir. Ancak yangının çıkış nedeni üzerine henüz net bir bilgi halen yoktur. Tarım ve Orman Bakanının ifade ettiği gibi yangın elektrik tesisinden (trafodan) çıktıysa elektrik şebekesinin işletme ve bakımından sorumlu ilgili dağıtım şirketine yönelik bir işlem yapılıp yapılmadığı da bilinmemektedir.  

Ayrıca konu elektrik enerjisi olması nedeniyle başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olmak üzere ilgili (Tarım Orman İl Müdürlüğü, TEDAŞ, TEİAŞ ve EPDK gibi) tüm kurum yetkilileri tarafından yangın mahallinde yapılmış inceleme ve tespitlere ait çalışmaların olup olmadığı da bilinmemektedir. Yangın sonrasındaki sessizlik, yaşanan felaketin unutulması beklentisi içinde olanlara yaramaktadır.    

Bu konu, özelleştirmeler sonucu özel şirketlere devir edilen elektrik dağıtım şebekelerinin, Isparta ilinde yaşanan elektrik kesintilerindeki gibi zamanında ve yeterli ölçüde yapılmayan bakım ve onarım çalışmalarındaki eksiklikleri, yetersizlikleri, ihmalleri bir kez daha göz önüne getirmiş olmuyor mu?

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun, elektrik dağıtım şirketlerinin işletme hakkından doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yönelik (lisans iptali de dâhil olmak üzere) yaptırım uygulaması için daha büyük ne türden olumsuzluklar bekle(n)mektedir?

Elektrik enerjisi özelleştirmelerinin acımasız sonuçlarını biz vatandaşlar olarak kent merkezlerinde günlerce süren elektrik kesintileri, sistem çökmesi, kalitesiz enerji, tarife bileşenlerinin gizlenmesi ve pahalı elektrik tarifeleri ile görüyoruz.  Oysa topluma vaat edilen “elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması” ve “şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının” oluşturulmasıydı.

Orman yangınları birbirini kovalıyor, bugün sırada Marmaris var… 

Datça’daki orman yangınının elektrik trafosundan çıktığı ifade edilmişti. Benzer bir durum bugün (29 Temmuz 2022) Marmaris ilçesi İçmeler mahallesinde yaşandı. Yangının odak noktasında yine elektrik tesisi (elektrik trafosu) olduğu yönünde iddialar gündeme geldi.

Elektrik tesislerinden çıktığı belirtilen bu yangınların gerçek nedenini tespit etmek bu kadar zor mudur da bugüne kadar yerinde bir tespit yapılamamış ve sorumlular ortaya çıkarılamamıştır. Yazıklar olsun.
Yanan sadece ormanlar değil toplumun ciğerleridir…


direnc.blog
29.07.2022