TIBBİ CİHAZLAR DEĞERLİ CİHAZLARDIR, ÇÜRÜMEYE TERK EDİLMEMELİDİR
Demokrat Mühendisler, büyük şehirlerde açılan Şehir Hastanelerine taşınan hastanelerdeki tıbbi cihazların durumu ile ilgili açıklama yaptı.
Ülkemizdeki sağlık hizmetlerini büyük ölçüde ticarileştiren Sağlıkta Dönüşüm Projesi‘nin son adımlarından biri olan Şehir Hastaneleri‘nin yapımı pek çok ilde devam ediyor.
Kamu Özel Ortaklığı olarak bilinen sistemin sağlık alanına uyarlanmasıyla ortaya çıkan Şehir Hastaneleri projesi kısaca, kamu arazilerinin hastane yapımı için özel şirketlere devredilmesi, devletin inşaatı üstlenen işletmeci şirkete 25 yıl kira ödemesi, bu süre boyunca vergi muafiyeti sağlaması ve hastane için hasta garantisi vermesi biçiminde işleyen bir işletme modelidir.
Sağlık Bakanlığının verilerine göre Şehir Hastanelerine yönelik 20 Şehir Hastanesi için sözleşme imzalandığı, bunların 9 tanesinin açıldığı, 13 Şehir Hastaneleri projesinin de yapımının sürdüğü açıklanmıştır. (https://sygm.saglik.gov.tr/TR,33960/sehir-hastaneleri.html)
Yakın zamanda tamamlanan ve halka olan maliyeti her geçen gün artan Üçüncü Köprü, Avrasya Tüneli ve Osmangazi Köprüsü ile aynı mantıkla yapılan Şehir Hastaneleri sözleşmeleri, bir sağlık projesi olmaktan çok, hasta (olma) garantisi gibi taahhütler içermektedir. Bir anlamda sermaye kesimlerine kaynak aktarma projesi olarak öne çıkmaktadır.
Şehir Hastaneleri için Ankara‘da iki adet entegre sağlık kampüsü bulunmaktadır. Etlik ve Bilkent‘te konuşlandırılan bu hastanelerin ikisi de tam olarak devreye girdiğinde sadece günlük poliklinik hasta sayısının 30 binin üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Bununla birlikte nazım imar planı ve kent içi ulaşım ana planlarında konuya dair hazırlıkların neler olduğu ve ne gibi önlemlerin öngörüldüğü bilinmemektedir.
Şehir Hastaneleri projeleri kapsamında Ankara‘da sağlık alanında özel ihtisası bulunan, Türkiye’nin köklü hastanelerinin de bulunduğu on iki kamu hastanesinin bir kısmı kapatılmış, bir kısmı da yakın zamanda kapanarak sözleşme yapılan şirketlere arsaları bedelsiz olarak devredilecektir.
Kapatılan/ Kapatılacak olan hastaneler:
- Sami Ulus Doğum ve Çocuk Hastanesi,
- Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
- Altındağ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi,
- Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
- Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
- Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
- Ulus Devlet Hastanesi,
- Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
- Etlik Zübeyde Hanım Doğumevi,
- Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi,
- Abdurrahman Yurtasan Onkoloji Hastanesi
- Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi.
Ankara’da Şehir Hastanelerine taşınacak olan hastanelerde bulunan MR, Bilgisayarlı Tomografi Ultrason Cihazı, Röntgen cihazlar yüksek bedellerle satın alınmış, büyük bir kısmı da çalışmaktadır.
Taşınan Hastanelerdeki elektronik cihazların bir kısmı atıl kalmış bir kısmı da il içinde taşınmayan küçük hastanelere aktarılmaya çalışılmaktadır. Ancak gerekli planlamaların yapılmaması nedeniyle cihazların önemli bir kısmı da ya depolarda ya da yedek olarak beklemekten demode olacaktır.
Ekonomimizin sıkıntıda olduğu bu dönemde; önemli bir kısmı yurtdışından alınan bu cihazların atıl ve kullanılmaz hale gelmesi bir başka israf nedeni olarak ortaya çıkmaktadır.
Şehir Hastanelerine taşıttırılan mevcut hastanelerdeki tıbbi cihazlardan en iyi şekilde yararlanabilmek için bu cihazların ihtiyacı olup da tıbbi cihaz sıkıntısı çeken başka illerdeki Hastanelere gönderilmesi, bunun da olmaması durumunda satılarak ekonomiye kazandırılması gerekmektedir.
Hastaların müşteri olarak düşünüldüğü Şehir Hastaneleri projesi ile sağlığa vurulan hançerin israf olarak ödediğimiz vergilerden çıkarılması kaçınılmazdır. Bu nedenle ilgili kurumları göreve davet ediyor, Demokrat Mühendisler olarak sürecin takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.
Demokrat Mühendisler Ankara
16.04.2019
Rusyada bir operatör çok sayıda ameliyat yapması için operatör oturduğu yerden önündeki hasta ameliyat bitiminde otomatik değişip yeni hasta gelen bir sistem kullanılıyormuş. Bir doktor arkadaşım bahsetti Bilkentteki şehir hastanesinde bir nöbetçi doktor nöbette 20 000 adım atıyormuş. Başka servisten konsültasyon istendiğinde ise tam 3 kilometre yürümek gerekiyormuş. böyle bir süper ergonomik hastane dizayn eden mimara bulup ögretmenleri de dahil en büyük ödülü vermek lazım demek isterdim ama diplomalarını iptal etmek lazım bence. Doktorların yurumekten hasta bakacak zamanları ve enerjisi kalmıyordur herhalde.