GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ…
“ Yalan söyleyerek dünyanın öbür ucuna gidersin ama geri dönemezsin..“
Dostoyevski- Karamozof Kardeşler
EMO Ankara Şube Genel Kurulunun yaklaştığı şu günlerde, insanları bıktıran ve ilk birkaçının ardından okumadan silinen iletiler trafiği bu sefer “Demokrat Mühendisler” ismi ile yayına kondu.
Her şeyden önce yayınladıkları açıklamada örgütümüzün ortak paydası olan Demokrat Mühendisler ismini bile kendilerine ait bir hakmış gibi kullanmakta çekinmeyerek, ne kadar demokrat (!) olduklarını daha başlangıçta göstermiş oldular.
Her ne kadar kendi içinde çelişkiler içeren ve Şube tarihini kendi “iktidarı” ile başlatmak ve sürdürmek adına yanlış ve yalan ifadeler kullanan bu metin üzerinden bir tartışma sürdürmek zaman kaybı ve boşa harcanan bir enerji gibi görünse de, genç meslektaşlarımızın merakını gidermek ve oluşturulmak istenen bilgi kirliliği içinde bulanık suda balık avlamak isteyenlere karşı aydınlatma görevimizi yerine getirmek üzere DDM Direnç olarak diyoruz ki hiçbir çıkışı olmayan nafile bir çabanın içerisindesiniz.
EMO Ankara Şubesi 25. Dönem Yönetim Kurulu geçmişin değerlerini bugünün gerçekleri ile sahiplenip geleceği inşaa etme yolunda yürüyüşünü kararlılıkla sürdürüyor.
Kendilerini “Demokrat Mühendisler” olarak tarifleyen bu kendinden menkul siyaset yapma anlayışındaki insanlara ilk hatırlatmamız şu olacak.
Öncelikle uzun yıllar içerisinde Şubemizin demokrasi mücadelesindeki yerini ortak bir mücadele zemini ile birlikte oluşturduğunuz arkadaşlarınıza (bırakın geçmiş dostluk ve arkadaşlık hukukunu) kaybettiğiniz seçimi kazanmak adına her yol mübah deyip bir çırpıda Meslekte Birlik uzantıları/artıkları ile işbirliği yapanlar olarak suçlamanıza bir çift sözümüz var.
Siyaset sadece genel doğrular ile değil akıl vicdan ve ahlakla da yapılır.
Deyim yerindeyse 40 yıldır birlikte Ankara Şubeyi yönettiğiniz arkadaşlarınızı içinde yeralmadığınız son iki yılı kastederek Meslekte Birlik destekçisi gibi göstermeye çalışmak hırsın nasıl bir akıl tutulması yaşatabileceğine en güzel örnektir.
Kaldı ki, Şube Genel Kurulunda seçimi kazanmak adına KONYA’lı meslektaşlarımıza Şube olma sözü verenleri, Konya delegasyonunu Otellerde ağırlayanları yakın tarihimiz gördü.
Sonuç olarak; Sosyal Demokrat arkadaşlarımız 1990’lı yıllardan bugüne Şubemiz faaliyetlerinin içerisinde ortak üretimlerde sizlerle beraber iken hiçbir sorun yoktu da son Şube Genel Kurulu iradesi ile ilk defa Yönetim dışında kaldığınız son 2 yılda mı kendi deyiminizle “…Bu durum hepimizin de gözlemlediği gibi Şubemizin yönetiminde ve uygulamalarında bozulmalara neden olmuştur…” tespitini bir çırpıda ezbere yapabildiniz.
Şubenin son 2 yıllık çalışmaları ve yarattığı ivmeyi yok sayan bir anlayışla Şubenin Demokrat Mühendisler tarafından kaybedildiği yalanı ile hiçbir yere varamazsınız.
Kaldı ki; EMO Ankara Şubesinde böyle bir çarpıtma üzerinden Genel Kurul siyaseti izleyerek toplumsal mücadeleyi yürüten kesimler arasında uzun yıllar içerisinde onarılması güç yaralar açma sorumluluğu üzerinizde kalacaktır.
Sizleri bu yanlıştan vazgeçmeye çağırıyoruz.
EMO Ankara Şubesi bilimin ışığında TMMOB bütünselliği içerisinde emekten barıştan ve demokrasiden yana mücadelesini sürdürüyor. Önümüzdeki dönemde de kesintisiz olarak sürdürmeye devam edecek.
Yaşasın Elektrik Mühendisleri Odası
Yaşasın TMMOB
07.12.2021
DDM – DİRENÇ
Bu yazının yazılmasına giden süreçte Fuzuli’nin ünlü sözü geliyor aklıma..
“Söylesem tesiri yok, sussam gönlüm razı değil.”
Durum tam da böyle..
Farklılıklarımızı, hatta karşıtlığımızı bile ifade ederken, karalama üzerinden oy devşirme anlayışını reddedecek ve nezih bir dil kullanmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Umarım diğer gruplar da bundan böyle buna dikkat eder.
DDM-Direnç Bloğunun bu beyanı üzerine kendilerine demokrat mühendisler diyen grubun duyurularını okudum. Sanırım o grup önemli bir çelişki içinde: Eğer bu yapı gerçekten demokratsa metinde sözü edilen o danışma kurulu ve küçük kurula, mühendislerin hangi kriterlere göre nasıl seçildiği açık açık beyan ediyor olması gerekir. Keza önseçim yapıldığı bile belirtiliyor. Eğer bu kurulara seçilme yöntemi gizli ise, kamuya açık değilse zaten bu grubun demokrat olduğu söylenemez. Temel bir ilkesizlik üzerine istendiği kadar sol jargondan söz dizilse edebiyat yapılsa nafile….