GÜVENDE DEĞİLİZ!

Yıllardır her gün kadın cinayetleri, taciz ve şiddet haberleriyle sarsılıyoruz.

Yarım saat arayla tarifi yapılamaz ve yapmak istemeyeceğimiz bir şekilde, 4 Ekim günü iki genç kız kardeşimizin vahşice katledilmesiyle yeniden sarsıldık. Kadın cinayetlerini işleyen kişilerin cinayetleri nasıl titizlikle planladıklarına, katillerin ruhsal-psikolojik sorunlar, aile yapısı vb. bahanelerin arkasına saklanarak cezasızlık kültürünün oluşturulduğuna şahit oluyoruz. Cinayet ve şiddet ortamının uzun yıllardır ülkenin işlemeyen ve işetilmeyen adalet sisteminden kaynaklandığını, gelinen noktada cezasız kalan suçluların bu cezasızlıklar sonucu her seferinde daha büyük suçlar işlemeye cesaret ettiğini görüyoruz.

Söz konusu cezasızlığın bir diğer sonucunu, 24 Eylül akşamı Beyoğlu’nda 2 kişi tarafından tacize uğrayan genç bir kadının başına gelenlerde görüyoruz. Yaşanan süreç kamera kayıtlarına her ne kadar yansımış dahi olsa iki tacizciyi serbest bırakan adalet sistemi ancak sosyal mecralardan gelen tepkiler ile bu iki tacizciyi tutukluyor. Bu suç makinelerini toplumun içine yeniden karışmasını sağlayan sistemde hiçbirimiz hiçbir yerde güvende değiliz. Bir sonraki AYŞENUR, İKBAL, CEREN, BAŞAK… biz olabiliriz.

İşte bu yüzden;
Sokakta, evde, yaşamın her alanında güvende hissetmek için 6284’ün etkin uygulanması şarttır!
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR.